"Enter"a basıp içeriğe geçin

Şaban Ali Düzgün izlenimleri

Şaban Ali Düzgün, anladığım kadarıyla Muhammed İkbal çizgisini devam ettiriyor:

  • Akıl ve sezgi arasında dengeli bir tutum takınma.
  • Bireyin benliğini, başka bir ifadeyle özgürlüğünü gerçekleştirmesine vurgu.

Ancak İkbal’de de, Düzgün’de de sezgi, klasik anlayıştan farklı tanımlanıyor. İkbal’in bu kavrama yüklediği anlamın kapsamı çok net belli olmuyor, ancak Düzgün, sezgiyi net bir şekilde ortaya koyup Kuran’daki basiret sözcüğü ile açıklıyor.

Basiretli, yani sezgisi güçlü olmanın tanımını şu şekilde yapıyor: Bilgiyle donanma, iradesine hakim olma ve doğruyu yanlıştan, iyiyi kötüden, faydalıyı zararlıdan ayırt edebilme kabiliyeti.

İkbal ve Düzgün mistik yaklaşımları tamamen reddederler. Tasavvufa temelden karşı çıkmazlar, ancak tasavvufu hem teorileri, hem de uygulamaları üzerinden güçlü bir şekilde eleştirirler.

Şaban Ali Düzgün, Rus filozof Berdyaev’den de etkilenmiştir. Berdyaev’in “Etik” üzerine yazdığı, dilimize “İnsanın Yazgısı” adıyla çevrilen eserindeki insan-tanrı-doğa ilişkisine dair görüşlerinin izlerini Düzgün’ün eserlerinde görebiliyoruz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


The reCAPTCHA verification period has expired. Please reload the page.