Heidegger’in görüngübilimsel yöntem kullanarak ontolojinin/felsefenin temel esaslarını (insan varoluşunun/dasein hermenötiği ile) yeniden yazdığı eseri Varlık ve Zaman, felsefede bir çağı kapatıp yenisini açan eser olarak bilinir. Görüşlerinin doğruluğu kabul edilirse çağ kapatıp açan bir eser olduğu da kabul edilmelidir.
Heidegger varlık meselesinin tarih boyunca felsefede çokça ele alındığını, ancak varlığın kendisine dair sorunun hep ihmal edildiğini, kendiliğinden anlaşılır bir kavram olarak ele alındığını, tanımlanamaz kabul edildiğini söyler.
Varlığın en tümel, eşsiz, tanımlanamaz kavram olarak kendisinden hareketle anlaşılamayacağını kabul eden Heidegger anlama yolu olarak ona en benzer/yakın olan insan varoluşunu (dasein) gösterir. Dasein (insan varoluşu) üzerinden varlık sorusuna cevap verilebileceğini iddia eder. İşte Varlık ve Zaman, bu yüzden baştan sona bir dasein analizidir.
Dasein’ın, diğer tüm var olanlardan neden/nasıl farklı olduğunu uzun uzun anlatır. Diğer yandan da dasein’ı dasein yapanın içinde bulunduğu koşullar ile varlığın bizatihi kendisi olduğunu ifade eder. Hem bir ayrışmadan hem de birlikten söz eder.
Tabii Heidegger, eserinde bunları bu basitlikte ifade etmiyor. Bu nedenle, eserini okuyanlar, onun düşüncelerini vulgarize ettiğim için beni eleştirebilirler.
Heidegger’in tamamen kendine has kavramlaştırmaları var. Ve bu kavramsallaştırmalar nedeniyle okunması çok zor bir metin. Bugüne kadar okuduğum en zor metin olduğunu söyleyebilirim. Kitapta anlatılanın genel olarak anlaşılmasında zorluk çekilmeyecektir. Ancak yazarın düşüncelerine tam anlamıyla nüfuz edebilmek için özel bir çaba gerekiyor. Aksi halde yüzeysel bir okumayla yetinmek durumundasınız.
Neyse ki eserin Türkçe çevirisini yapmış olan Kaan H. Ökten, okuyucunun ihtiyacı olan o özel çabayı özenle göstermiş, bir okuma rehberi hazırlamış. Varlık ve Zaman’ı okumayı planlayanların bu rehberi de yanlarında bulundurmaları, zaman kazanmak bakımından çok faydalı olacaktır. Yoksa Heidegger’i anlayabilmek için kendiniz sıfırdan bir rehber oluşturmak zorunda kalacaksınız.
Her iki kitabı hediye edip gönderen (ve aslında birkaç yıl sonra okumayı planladığım kitapları, bu hediyesi/dolaylı baskısı ile zorla okutan) Emrah’a teşekkürler.