"Enter"a basıp içeriğe geçin

Goldziher, İslam Kültürü Araştırmaları

Ignaz Goldziher’in 1890 yılında yazdığı ve Türkçe’ye yaklaşık 130 yıl sonra 2019’da kazandırılan İslam Kültürü Araştırmaları (Muhammedanische Studien) isimli iki ciltlik eser, hadis alanında bugün de devam eden tartışmaların ana kaynağıdır.

Birinci ciltteki makaleler genellikle Arap ve Arap olmayan Müslüman halkların birbirlerine bakışlarına dair çözümlemelerden oluşuyor. İkinci ciltte ise genellikle Hicri 1. yüzyıldaki hayali hadis üretiminin sebepleri üzerinde durulmuş.

2019 yılında ilk baskısı yapılan önemli bir eserin çevirisi neden 1950’lerin Türkçesiyle yayınlanır, anlayabilmiş değilim. M. Said Hatiboğlu bu çeviriyi daha önce yapmış olsa da metnin sadeleştirilmesi, eserin hitap edeceği kitleyi muhtemelen artırırdı.

Bu haliyle eser, hadis alanında uzmanlaşanlara ya da bu konuda detaylı okuma yapacaklara hitap ediyor. “Hadis alanında uzman olup bu eseri okumamak kabul edilebilir bir durum değil” dersem eserin önemini daha net ifade etmiş olurum, sanırım.

Eserde, Peygamberimizin vefatından sonraki ilk yüzyılda meydana gelen siyasi, dini, hukuki, akidevi ihtilafların çeşitli fırkaların oluşmasına, bu fırkaların fanatik bağlılarının kendi görüşlerini haklı göstermek için hadisleri bazen imal bazen tahrif ettiklerine değiniliyor.

İkinci yüzyılda ise çok ilginç bir durumun ortaya çıktığını söylüyor Goldziher: Hadis imal/tahrifine tepki olarak yeni hadis imal/tahrif girişimlerinin olduğu… Bunun örneklerini aşağıya ekledim.

Goldziher’e göre hadis imali ve tahrifine yönelik tepkilerden biri de Kelamcılar tarafından ortaya konuldu. Kelamcılar, hadis adı altında imal edilen masalımsı anlatımlarla ve hurafelerle, onları karikatürize ederek başetmeye çabalamışlardır. Örnek: Cahiz’in Kitabü’l-Hayevan’ı…

Kelamcıların yöntemine şairlerin de sık sık başvurduğunu söylüyor Goldziher.

Günümüzde hadis kaynaklarıyla ilgili eleştirilere karşılık vermek isteyen birinin öncelikle bu esere bir reddiye yazması gerekir ki ciddiye alınsın.

Fuat Sezgin’in Buhari’nin Kaynakları isimli kitabında dile getirdiği “hadislerin sadece sözlü kültürden ibaret olmayıp yazı ile tespit edildiği” iddiasını Sezgin’den yaklaşık 66 yıl önce Goldziher’in bu eserinde görüyoruz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


The reCAPTCHA verification period has expired. Please reload the page.