لِيَكْفُرُوا بِمَٓا اٰتَيْنَاهُمْۜ فَتَمَتَّعُوا۠ فَسَوْفَ تَعْلَمُونَ
Duyuru
Daralt
Henüz duyuru yok.
Rûm Sûresi, 34. Ayet
Daralt
X
-
''Kendilerine verdiklerimize nankörlük etsinler bakalım! Haydi safanızı sürün; ama yakında öğreneceksiniz!”
Kendilerine verdiklerimize nankörlük etsinler bakalım! Haydi safanızı sürün. Bu beyan hakkında farklı görüşler ileri sürülmüştür. Bazıları şöyle demiştir: Bu âyet takdim -tehir üzere anlaşılmalıdır. Buna göre Cenâb-ı Hak şöyle buyurmaktadır; İnkâr etmesinler diye onlara kendi katından bir rahmet tattırdığında. Fakat onlar nankörlük ettiler. Mukâtil bu görüşü benimsemiştir. Bize göre belirttiğimiz şekilde mâna şöyledir: Allah kendi katından onlara bir nimet tattırmıştır ki kendi ilmi mûcibince onların tercih ettikleri ortaya çıksın ve onlardan böyle bir fiil meydana gelsin, bu fiil ise inkârdır. Zira onların inkârı tercih edeceklerini ve bu fiilin onlardan sâdır olacağını bildiği halde inkâr etmemeleri için Allah’ın onlara bir rahmet (nimet) tattırması mümkün değildir. Dolayısıyla bu açıklama, âyetin belirttiğimiz mânada olduğunu gösterir.
Ayrıca âyette Mûtezile’nin bazı görüşlerinin reddine dair delil vardır. Buna göre Mûtezileye göre kul için dinde yararlı olanı (aslah) yaratmak Allaha vaciptir. Yine Mûtezilc’ye göre Allah herhangi bir vakitte birinin iman edeceğini bildiğinde bu kimsenin canını alamaz. Aksine bu kimseyi söz konusu vakte kadar hayatta tutması zorunludur. Çünkü söz konusu vakitten önce onun canını alırsa onun imanını engellemiş olur.
Mutezile’nin bu görüşlerine karşı şöyle cevap verilir: Söz konusu inkârcılar felâkete ve ölüm korkusu anında dini Allah’a has kılınca, Allah onları bu ihlas üzere ve dini Allah’a has kılma inancı üzere bırakmamıştır. Aksine O, bu kimselerin halini düzeltmiş ve genişlik sağlamış ve onların durumlarını değiştirmiştir, çünkü onlar eski hallerine geri dönmüşlerdir. Bu durum Allah’ın dinde kullar için en yararlı olanı gözetmek zorunda olmadığını göstermektedir. Yine O, resulüne mutlak olarak kâfirlerle savaşmayı emretmiştir. Belki de bu kimseler terkedildiklerinde bir dönem müslüman olabilirlerdi veya bunların bir grubu müslüman olurdu. Dolayısıyla bu da göstermektedir ki dinde aslah olanı gözetmek Allah için vâcip değildir.
Haydi safanızı sürün. Bu ilâhı beyan, zâhir anlamı itibariyle emirdir. Bununla birlikte tehdit mânası taşımaktadır. Tıpkı “istediğinizi yapın!” meâlindeki İlâhî beyan gibi. Başka bir âyette Cenâb-ı Hak “zevku safa sürsünler!” buyurmuştur. İşte bu belirtmiş olduğumuz yorumu desteklemektedir. En doğrusunu Allah bilir.
Yorum
Yorum