Duyuru

Daralt
Henüz duyuru yok.

Rûm Sûresi, 31. Ayet

Daralt
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Tümünü Temizle
Yeni Mesajlar

  • Rûm Sûresi, 31. Ayet

    مُن۪يب۪ينَ اِلَيْهِ وَاتَّقُوهُ وَاَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَلَا تَكُونُوا مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۙ​

  • #2
    Munîbîne ileyhi vettekûhu veakîmû-ssalâte velâ tekûnû mine-lmuşrikîn(e)

    Yorum


    • #3
      "Bütün gönlünüzle O'na yönelin, O'na saygısızlıktan sakının, namazı kılın ve şirke sapanlardan olmayın”

      Bütün gönlünüzle O’na yönelin. Bu beyan “O halde sen hanîf olarak bütün varlığınla dine yönel” meâlindeki âyetle bağlantılıdır. Cenâb-ı Hak sanki şöyle buyurmuştur: O halde sen hanîf olarak bütün varlığınla dine yönel; bütün gönlünüzle ona yönelerek. Dolayısıyla bu, o halde sen yönel sözünün herkese hitap olduğunu göstermektedir. Zira Cenâb-ı Hak “bütün gönlünüzle ona yönelerek” buyurmuştur. Yani bütün gönlünüzle O’na yönelin.

      Ayrıca yönelme, emrin konusu olan hususlarda olur. En doğrusunu Allah bilir ya, sanki Cenâb-ı Hak şöyle buyurmuş olmaktadır: Allah’ın size emretmiş olduğu fiilleri yerine getirip O’na yönelin ve sizi nehyettiği fiillerden kaçınarak O’ndan sakının. Sakınmanın (takvâ) yönelmeyle olan ilişkisi onun iyilikle olan alâkası gibidir. Tıpkı şu İlâhî beyanda belirtildiği gibi: “İyilik etmeye, kötülükten sakınmaya”. Yani Allah’ın size emretmiş olduğu konularda iyilik etmeye, sizi nehyettiği konularda da O’ndan sakınmaya.

      Namazı kılın. Bu beyan farklı mânalara açıktır. Bunlardan biri şudur: Kılın. Yani ömrünüzün sonuna kadar kılmaya devam edin. Bu, tek bir defa emredilmiş bir durum değildir. İkincisi şudur: Namazı kılın. Yani rükûu, secdesi, kıraati ve diğer unsurlarıyla birlikte rükünlerini tamamlayın. Üçüncüsü şudur: Namazı kılın. Yani namaz için öngörülmüş vasıtalarıyla birlikte bunu tam olarak yerine getirin. Namazda üç durum söz konusudur. Bunlardan biri cevaz durumudur. İkincisi kemal durumudur. Üçüncüsü âdabı bakımından onu güzelleştirme ve süsleme durumudur. Cevaz durumu rükünlerin hakkını vermekle; kemal durumu şuur hali ile; güzelleştirme ve süsleme ise ona uyanlar ve taraftarlarla gerçekleşir. Her namaz kılanın şu üç özelliğinin olması gerekir: Niyetin doğruluğu, ihlas ve huşû.

      Şirke sapanlardan olmayın. Bu beyan şu mânaya gelebilir: Yani namaz ve ibadetlerde Allah’ı bırakıp da şirke sapanlardan olmayın. Yani Allah’ın dışındaki bir varlığa yönelik olarak namaz kılmayın ve O’nu bırakıp da başka bir varlığa tapmayın. Bu beyan şu mânaya da gelebilir: İlâhlık nitelemesinde Allah’a ortak koşmayın. Çünkü onlar taptıldarı putları ilâh olarak niteliyorlardı. Bu beyanın, “bütün gönlünüzle O’na yönelin” meâlindeki âyetle bağlantılı olması da mümkündür. Yani bütün gönlünüzle O’na yönelin, O’nun birliğini tasdik edin, ihlaslı bir şekilde O’na ibadete yönelin. Başkasını O’na ortak koşanlardan olmayın. Bu beyanın şu anlama gelmesi de mümkündür: Yaratılışınıza yerleştirilen niteliklerde şirke sapanlardan olmayın. Bu da, Cenâb-ı Hakk’ın herkesin yaratılışına yerleştirdiği Allah’ın birliğine ilişkin deliller ve şahitlik yapan özelliktir. O şöyle buyurmaktadır: Bu konuda Allah’a ortak koşanlardan olmayın. En doğrusunu Allah bilir.

      Ebû Avsece şöyle demiştir: “Kayyim” yani doğru. “Münîbîne ileyhi” (منيبين إليه) yani tevbe ederek. “Yaknetûne” (يقنطون) yani ümit keserler.​

      Yorum

      İşleniyor...
      X