Duyuru

Daralt
Henüz duyuru yok.

Kasas Sûresi, 77. Ayet

Daralt
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Tümünü Temizle
Yeni Mesajlar

  • Kasas Sûresi, 77. Ayet

    وَابْتَغِ ف۪يمَٓا اٰتٰيكَ اللّٰهُ الدَّارَ الْاٰخِرَةَ وَلَا تَنْسَ نَص۪يبَكَ مِنَ الدُّنْيَا وَاَحْسِنْ كَمَٓا اَحْسَنَ اللّٰهُ اِلَيْكَ وَلَا تَبْغِ الْفَسَادَ فِي الْاَرْضِۜ اِنَّ اللّٰهَ لَا يُحِبُّ الْمُفْسِد۪ينَ​

  • #2
    Vebteġi fîmâ âtâka(A)llâhu-ddâra-l-âḣira(te)(s) velâ tense nasîbeke mine-ddunyâ(s) veahsin kemâ ahsena(A)llâhu ileyk(e)(s) velâ tebġi-lfesâde fî-l-ard(i)(s) inna(A)llâhe lâ yuhibbu-lmufsidîn(e)

    Yorum


    • #3
      "Allah'ın sana verdiğinden âhiret yurdunu kazanmaya bak ve dünyadan nasibini unutma! Allah sana ihsan ettiği gibi, sen de insanlara ihsanda bulun. Yeryüzünde bozgunculuk çıkarmaya çalışma! Şüphesiz Allah bozguncuları sevmez."

      İnsanın Dünyadaki Nasibi

      Allah'ın sana verdiğinden âhiret yurdunu kazanmaya bak. Sanki Allah'ın ona verdiği zenginliğin çokluğu ona âhireti unutturmuş, âhirete yönelik olarak çalışmaktan onu meşgul etmişti. Öyle ki bu tavır onu inkâra sevk etmişti. Dolayısıyla Cenâb-ı Hak buyurdu ki: Allah'ın sana verdiğinden âhiret yurdunu kazanmaya bak. Dünyadan nasibini unutma! Yani dünyadaki malından nasibini unutma, fakat âhiretin için de ver! Hasan-ı Basri dünyadan nasibini unutma meâlindeki âyet hakkında şöyle demiştir: Cenâb-ı Hak ona malından geçimini sağlayacak miktarı almasını; bunun dışındakileri ise âhireti için vermesini emretmiştir. Aynı şekilde Allah'ın sana verdiğinden âhiret yurdunu kazanmaya bak meâlindeki âyet hakkında şöyle demiştir: Yani fazla kalanı ver, sana ulaşanı tut! Allah sana ihsan ettiği gibi, sen de insanlara ihsanda bulun. Cenâb-ı Hak şöyle buyurmuştur: Dünyalık nimetlerden Allah'ın helâl kıldığı sana yeter. Zira bunlar insan için yeterlidir, başka bir nimete ihtiyaç bırakmaz.

      Bunun aslı Hz. Peygamber'den (s.a.) nakledilen şu rivayettir. Buna göre o, şöyle buyurmuştur: Dünya malından senin olan yediğin, giydiğin, tükettiğin ve sadaka olarak verdiğindir". Hz. Peygamber, sadaka olarak verileni dünya malından ona ait olanlardan saymıştır. Geride bıraktığı mal ise başkasınındır. Böylece dünya, insanlar ebediyen yaşasın veya burada ebedî kalsınlar diye yaratılmamıştır. Aksine dünya son bulsun veya orada yaşayanlar nihayet bulsun diye yaratılmıştır. Ahiret yurdu ise ebediyen var olmak üzere yaratılmıştır. Dolayısıyla dünyadaki nasibi, Allah rızası doğrultusunda âhireti için verdiği ve infak ettiği şeylerdir. Yoksa bu dünyada geride bıraktığı şeyler değildir.

      Allah sana ihsan ettiği gibi, sen de insanlara ihsanda bulun. İhsanda bulun sözü şu mânaya gelebilir: Allah sana ihsan ettiği gibi âhiret yurdu için çalışmakta sen de kendi nefsine iyilikte bulun. Bir diğer muhtemel yorum da şudur: Allah sana ihsan ettiği gibi sen de insanlara ihsanda bulun.

      Yeryüzünde bozgunculuk çıkarmaya çalışma! Bu ilâhî beyan göstermektedir ki o malını sadece Allah yolundan alıkoymak için harcamaktaydı. Nitekim Cenâb-ı Hak yeryüzünde bozgunculuk çıkarmaya çalışma! buyurmuştur. Eğer bu, infak etmeyi terketmeye dair olsaydı bunda yeryüzünde bozgunculuk çıkarmaya çalışmak söz konusu olmazdı.

      Sonra, kralların huzuruna çıkan, onların meclislerinde bulunan ilim ehline, Mûsanın (a.s.) kavminin Kârun'u uyarıp korkuttuğu hususlarda kralları uyarmaları ve onlara başlarına geleceklerini hatırlatmaları vaciptir. Yine Mûsanın (a.s.) kavminin Kârun'a iyiliği emredip kötülükten sakındırdıkları gibi onların da krallara kendileri ve tebaaları konusunda iyilikle davranmalarını emretmeleri ve kötülükten sakındırmaları vâciptir. Eğer bunlar onlara olumlu cevap verirlerse ne güzel! Yok eğer olumlu cevap vermezlerse onlardan uzak dururlar ve kendilerini onlarla beraber olmaktan geri tutarlar. Şayet böyle davranmazlarsa onlar da kralların yapmış oldukları yanlışlara ortak olmuş olurlar. En doğrusunu Allah bilir.​

      Yorum

      İşleniyor...
      X