Duyuru

Daralt
Henüz duyuru yok.

Kasas Sûresi, 71. Ayet

Daralt
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Tümünü Temizle
Yeni Mesajlar

  • Kasas Sûresi, 71. Ayet

    قُلْ اَرَاَيْتُمْ اِنْ جَعَلَ اللّٰهُ عَلَيْكُمُ الَّيْلَ سَرْمَداً اِلٰى يَوْمِ الْقِيٰمَةِ مَنْ اِلٰهٌ غَيْرُ اللّٰهِ يَأْت۪يكُمْ بِضِيَٓاءٍۜ اَفَلَا تَسْمَعُونَ​

  • #2
    Kul eraeytum in ce’ala(A)llâhu ‘aleykumu-lleyle sermeden ilâ yevmi-lkiyâmeti men ilâhun ġayru(A)llâhi ye/tîkum bidiyâ-/(in)(s) efelâ tesme’ûn(e)

    Yorum


    • #3
      71. "De ki: 'Gördünüz mü söyleyin; Allah, kıyamet gününe kadar geceyi sizin üzerinizde kesintisizce sürdürecek olsa, Allah'ın dışında size aydınlık verecek ilâh kimdir? Yine de dinlemeyecek misiniz?"

      72. "De ki: 'Gördünüz mü söyleyin, Allah, kıyamet gününe kadar gündüzü sizin üzerinizde kesintisizce sürdürecek olsa, Allah'ın dışında size içinde dinleneceğiniz geceyi getirecek ilâh kimdir? Yine de görmeyecek misiniz?"

      73. "Kendi rahmetinden olmak üzere O, sizin için içinde dinlenmeniz ve O'nun fazlından (geçiminizi) aramanız için geceyi ve gündüzü varetti. Umulur ki şükredersiniz."

      De ki: Gördünüz mü söyleyin; Allah, kıyamet gününe kadar geceyi sizin üzerinizde kesintisizce sürdürecek olsa. Veya gündüzü kesintisizce sürdürecek olsa. Yani içinde gece bulunmayacak şekilde devamlı kılacak olsa. Bu beyan, yine de dinlemeyecek misiniz? ve yine de görmeyecek misiniz meâlindeki âyetlerin sonuna kadar iki şekilde yorumlanabilir. Bunlardan biri onların akılsız kabul edilmesi hakkındadır. Şöyle ki onlar ibadet ve şükürlerini yaparken taptıkları putlara yöneliyorlardı. Halbuki onlar Cenâb-ı Hakk'ın bildirmiş olduğu geceyi gündüze veya gündüzü geceye çevirmek gibi durumlara putların güç yetirmediğini biliyorlardı. Yine onlar bütün bu durumlara güç yetiren Allah'a ibadet etmeyi bile bile terkediyorlardı. Aynı şekilde bir başka âyet-i kerîmede Cenâb-ı hak meâlen şöyle buyurmuştur: "Düşündünüz mü hiç? Allah'tan başka tapmakta olduklarınız, eğer Allah bana bir zarar dileyecek olsa, O'nun zararını onlar kaldırabilirler mi?" En doğrusunu Allah bilir ya, Cenâb-ı Hak şöyle buyurmaktadır: Allah'tan başka tapmakta olduklarınız Allah'ın dilediği bir zararı giderebilme ve bunu rahmete dönüştürme gücüne sahip olmadığına ve Allah'ın dilediği bir rahmeti ortadan kaldırma ve bunu zarara çevirme gücüne sahip olmadığına göre bunlara nasıl taparsınız, bütün bu durumları yapmaya ve öteki durumları da ortadan kaldırmaya gücü yeten Allah'a ibadet etmeyi nasıl terkedersiniz? Buna göre -en doğrusunu Allah bilir ya- Cenâb-ı Hak şöyle buyurmaktadır: Bütün zamanı devamlı, içinde gündüz bulunmayan geceye çevirmeye güç yetiremeyen varlıklara nasıl taparsınız ve gündüzü devamlı bir şekilde içinde gece bulunmayan gündüze çevirmeye güç yetiremeyen putlara nasıl taparsınız? Bütün bunlara gücü yeten Allah'a tapmayı nasıl terkedersiniz? O, geceyi istirahat ve sükûn bulma vakti; gündüzü de kazanç elde etme ve geçim vakti olarak yaratmıştır.

      İkinci yorum şudur: Cenâb-ı Hak büyük nimet ve lütuflarını onlara hatırlatıyor. Nitekim O, bu âlemi onların dinleri ve dünyaları hakkında canları ve bedenlerinin dayanağı olan vasıtalara muhtaç olarak varetmiştir. Ayrıca O, bütün bunları, onların yardımlaşmaları ve birbirlerine destek olmaları için yaratmıştır. Öyle ki şayet bunun dışında bir hal üzere yaratmış olsaydı, onların canları ve bedenleri bunlarla var olmazdı. Nitekim Cenâb-ı Hak geceyi istirahat ve sükûn bulma vakti; gündüzü ise çalışma ve geçim vakti olarak düzenlemiştir. Eğer bu zamanların tümü istirahat vakti olsaydı onlar geçim ve kazanç işini asla yerine getiremezdi. Eğer bu zamanların tümü içinde dinlenme imkânının bulunmadığı çalışma ve kazanç için olsaydı onların bu şekilde sürekli çalışmaları sebebiyle varlıklarını sürdürmeleri mümkün olmazdı. Fakat Cenâb-ı Hak rahmeti ve lütfundan dolayı kendileri için istirahat ve geçim vakti yaratmıştır. İstirahat vakti olarak varettiği zaman dilimini bazıları için değil herkes için yaratmıştır. Aynı şekilde çalışma vakti olarak yaptığı zaman dilimini bazıları için değil, herkes için varetmiştir. Öyle ki onların yaşam vasıtaları, canları ve bedenlerinin dayanakları oluşsun. Eğer zaman dilimlerinin tümü çalışma ve dinlenme durumlarından yalnızca biri için düzenlenseydi onların varlığı mümkün olmazdı ve bu âlem devamı için belirlenen zamana kadar devam etmezdi. Bu durumu şu ilâhi beyan ifade etmektedir: Kendi rahmetinden olmak üzere O, sizin için içinde dinlenmeniz ve O'nun fazlından (geçiminizi) aramanız için geceyi ve gündüzü varetti. Umulur ki şükredersiniz. Yine de dinlemeyecek misiniz? ve yine de görmeyecek misiniz? sözleri şöyle yorumlanabilir: Burada kastedilen dinleme aklen ve kalben dinlemedir. Yine buradaki görme aklen ve kalben görmedir. Cenâb-ı Hak şöyle buyurmuş gibidir: Bunu aklen dinlemeyecek misiniz? Ve aklen görmeyecek misiniz? En doğrusunu Allah bilir. Tıpkı şu ilâhî beyanda olduğu gibi: "Yeryüzünde hiç dolaşmıyorlar mı ki ibret almış kalplere yahut işitmiş kulaklara sahip olsunlar! Şu bir gerçek ki gözler körleşmez, fakat göğüslerdeki kalpler körleşir".​

      Yorum

      İşleniyor...
      X