وَالَّذ۪ينَ جَاهَدُوا ف۪ينَا لَنَهْدِيَنَّهُمْ سُبُلَنَاۜ وَاِنَّ اللّٰهَ لَمَعَ الْمُحْسِن۪ينَ
Duyuru
Daralt
Henüz duyuru yok.
Ankebût Sûresi, 69. Ayet
Daralt
X
-
“Bizim uğrumuzda elinden gelen çabayı sarfedenlere gelince, onları bize ulaşan yollara mutlaka yöneltiriz. Kuşkusuz Allah iyilik yapanların yanındadır'
Bizim uğrumuzda elinden gelen çabayı sarfedenlere gelince, onları bize ulaşan yollara mutlaka yöneltiriz. Bu beyanın, “bu dünya hayatı hakikatte sadece bir oyun ve eğlenceden ibarettir” mealindeki âyetle bağlantılı olması uygundur. Yani elinden gelen çabayı dünya talebine ve onun için çalışmaya harcayan kimseye sadece oyun ve eğlence vardır. Fakat elinden gelen çabayı Allah’ın rızasını kazanmak için harcayan kimse, hakikat üzeredir ve onun için ölüm ve sonluluk içermeyen hayat yurdu vardır. Bu beyanın öncekiyle bağlantılı değil de başlangıç cümlesi olması da mümkündür. Cenâb-ı Hak şöyle buyurmaktadır: Hidâyeti, dini, İlâhî yolu isteyerek ve Allah’ın rızasını gerçekten arayarak nefislerinin şehvet ve arzularına karşı cihat edenleri bize ulaşan yollara mutlaka yöneltiriz. Yollar şeklinde ifade edilmesinin sebebi daha önce çoğul beyanın geçmesidir. O, şöyle buyurmaktadır: Bizim uğrumuzda elinden gelen çabayı sarfedenlerin her birini bir yola yöneltiriz. Dolayısıyla bu hepsinin yolu olur. (Başka) yollara sapmayın'” sözüne gelince durum şöyledir: Daha önce geçen doğru yol veya Allah’a nispet edilen herhangi bir ifade olmaksızın mutlak olarak beyan edilen yollar şeytanın yolları mânasındadır. En doğrusunu Allah bilir.
Kuşkusuz Allah iyilik yapanların yanındadır. Bu beyan şu mânaya gelebilir: Onları iyilikte ve salih amellerde başarılı kılmakta Allah iyilik yapanların yanındadır. Veya düşmanlarına karşı onlara yardım etme ve destek olma hususunda Allah iyilik yapanların yanındadır. Yahut Allah iyilik yapanların yanındadır; onları korur ve onları dost edinip yanlarında olur.
Sonra, “Allah iyilik yapanların yanındadır” ve “Allah sakınanların yanındadır” mealindeki âyetlerden hiç kimse yaratılmış, cismânî ve bedensel varlıklara has olan mânayı anlamaz. İnsanların bir kısmı “sonra arşa istivâ etti”, “Rabb’in geldi” ve “Allah’ın onlara gelmesi” meâlindeki İlâhî beyanları nasıl olur da yaratılmış varlıkların istivâsı ve gelmesi mânalarında anladılar. Bu durum, bu fiillerin yaratılmış varlıklar hakkında anlaşılan mânayla Allah hakkında düşünülmesinin uzak bir görüş ve imkânsız olduğunun bilinmesi içindir. Hatalardan korunma ancak Allah’ın yardımıyla mümkündür.
Yorum
Yorum