فَمَا كَانَ جَوَابَ قَوْمِه۪ٓ اِلَّٓا اَنْ قَالُوا اقْتُلُوهُ اَوْ حَرِّقُوهُ فَاَنْجٰيهُ اللّٰهُ مِنَ النَّارِۜ اِنَّ ف۪ي ذٰلِكَ لَاٰيَاتٍ لِقَوْمٍ يُؤْمِنُونَ
Duyuru
Daralt
Henüz duyuru yok.
Ankebût Sûresi, 24. Ayet
Daralt
X
-
''Kavminin (İbrahim’e) cevabı, 'onu öldürün ya da yakın!’ demekten ibaret oldu. Ama Allah onu ateşten kurtardı. İşte bunda inanan bir topluluk için ibretler vardır.”
Kavminin (İbrahim’e) cevabı, ‘onu öldürün ya da yakın!’ demekten ibaret oldu. “Kavminin cevabı şöyle şöyle demekten ibaret oldu” sözü bütün vakitlerde ve bütün meclislerde olmamıştır. Bilakis bu beyanın şu mânaya gelmesi mümkündür: Kavminin cevabı bir mecliste şöyle şöyle demekten ibaret oldu.
Kavminin cevabı şunu demekten ibaret oldu meâlindeki âyetin şu mânaya gelmesi de mümkündür; Yani kavminin son cevabı ‘onu öldürün ya da yakın!’ demekten ibaret oldu. Yoksa onlardan cevap olarak sadece belirttikleri sözün olması mümkün değildir. Bilakis bunun dışında da cevapları vardır. Fakat bizim açıkladığımız şekilde olması mümkündür. Şöyle ki kavminin bir meclisteki cevabı “onu öldürün ya da yakın” demek oldu. Diğer yoruma göre ise mâna şöyledir; Kavminin son cevabı “onu öldürün ya da yakın” demekten ibaret oldu. Bu, şu İlâhî beyana dair belirttiğimiz yorumdur: “Kavminin tek cevabı şu oldu; Hadi, doğru söyleyenlerden isen başımıza Allah’ın azabını getir de görelim!”. Onların tek cevabının bu olması muhtemel değildir. Fakat mâna bizim açıkladığımız gibidir. En doğrusunu Allah bilir.
Ama Allah onu ateşten kurtardı. Kavmi onu ateşe attığmda. İşte bunda inanan bir topluluk için ibretler vardır. Cenâb-ı Hak burada ‘ayetler’den bahsetmiştir. Bu sûrenin başından sonuna kadar bahsettiği âyetlerin kimden bahsediyorsa ona dair olması mümkündür. Bir diğer yoruma göre bahsettiği hususların müminlere has olması da mümkündür. Fakat hiçbir şey yoktur ki içinde bir yönden delil (âyet) olmasın: Allah’ın birliğine delil, ulûhiyete ilişkin delil, Allah’ın ilmine, hikmetine, düzenine ve yeniden yaratmasına dair delil. Bunların tümü delillerdir (âyetler). İnanan bir topluluk için. Müminler için âyetlerden bahsedilmesi konusu iki yoruma açıktır. Bunlardan biri şudur: Cenâb-ı Hak onlar için âyetler kavrammı bildirmiştir. Çünkü bundan faydalananlar inkâr edenler değil, onlardır. İkinci yorum şudur: Bunlar, müminler için yalanlayanlara ve inkâr edenlere karşı âyetlerdir. Yani onlar için ötekilere karşı kesin delillerdir. Tıpkı şu İlâhî beyanda belirtildiği gibi: “İşte bunlar, kavmine karşı İbrahim’e verdiğimiz delillerimizdir”. En doğrusunu Allah bilir.
Kavminin cevabı şöyle demekten ibaret oldu. Bu beyan İbrahim (a.s.) kıssasıyla bağlantılıdır ve o kıssaya dönmektedir. Bu, daha önce geçtiği üzere İbrahim’in (a.s.) onları şöyle diyerek davet etmesidir: “İbrahim’i de (resul olarak gönderdik). Kavmine şöyle demişti; “Allah’a kulluk edin ve O’na itaatsizlikten sakının. Eğer bilirseniz bu sizin için daha hayırlıdır”.
Yorum
Yorum