"Enter"a basıp içeriğe geçin

Din ve Kültür

  • Dini yaşantı her halükarda kültüre dönüşür. Önemli olan, dini yaşantının kültüre dönüşüp dönüşmemesi değil, sapkın bir kültüre dönüşüp dönüşmemesidir.
  • Din, kültürü yok etmek, yakıp yıkmak için değil, geliştirmek için var. Kültüre düşmanlık yerine kültürle barışık bir mutedil yolun tutulması gerekir.
  • Regaip Gecesi, üç ayların başlangıcının bir nişanesi olarak yaklaşık 1000 yıldır bazı Müslüman topluluklarca kutlanır. Baharın gelişinin hemen her coğrafyada kutlanması gibi bir etkinliktir. Doğrudan dinle ilgili bir etkinlik olmasa da Müslüman topluluklara has bir kutlamadır.
  • Hz. Muhammed’in bu gecede ana rahmine düştüğünü ve gecenin özelliğinin bundan kaynaklandığını yazanlar olmuştur. Ancak bu kerameti kendinden menkul bilgiye ve bunun gibi yine uydurulan benzer hikayelere genelde itibar edilmemiştir.
  • Kandil gecelerinin dinle ilgisi bulunmadığını anlatacağım derken marjinal örneklerle marjinal çıkışlar yapmak yerinde bir davranış değildir. Regaip Gecesi dinin özünde yoksa da kültüründe mevcuttur. Kültür düşmanlığı yapmanın gereği yoktur.
  • Ramazan ayında düzenlenen etkinliklerle kandil gecelerindeki kutlamalar birer kültürel etkinliktir. Şirk mi bulaşmış? Öyleyse arındıralım.
  • İslam dinini, kültürü ayıklayıp yaşamaya çalışırsak akıbetimiz IŞİD’den arklı olmaz. Kültürü, sanatı, bilimi değil bunlara sızmış şirk unsurlarını reddetmeliyiz.
  • Şiire/müziğe karşı olmakla mevlide karşı olmak aynı şeydir. Kültür dine dönüşmesin ama elmalarla armutları da birbirine karıştırmayalım. Yıkalım! Ama sanatı, şiiri, müziği değil; bunları dinleştiren/kutsallaştıran zihniyeti. Şirk içerdikten sonra bir şiirin camide okunmasıyla konserde okunması aynıdır. Camilerde sadece namaz kılınmaz.
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


The reCAPTCHA verification period has expired. Please reload the page.