Şaban Ali Düzgün’ün Aydınlanmanın Keşif Araçları isimli kitabından altını çizdiğim bazı satırlar
- Akıl ve sezgi kavramlarını birbirine karşıt olarak yapılandırmaktan vazgeçip ikisinin birlikte iş gördüğü bilgisel bir özne-nesne ilişkisi kurmak gerekir.
- Zaman, ‘Allah’ın dışındaki her şey’ olarak tanımlanan âlemin yaratılmasıyla işlemeye başlayan bir ‘birim’dir. Bu durumda ezelde zaman yoktur. Bu durumda ‘Allah, âlemi yaratmadan önce ne yapıyordu?’ şeklinde sorulan bir soru anlamsız olmaktadır.
- Bir mü’mini Allah’ı delillendirmeye götüren sebep; bir varlığa körü körüne bağlanma anlamındaki taklitten kurtulup bu bağlılığı hayatını anlamlandıracağı bir tahkik durumuna yükseltmektir.
- Dış dünya hakkındaki bilgimizin, başka bir ifadeyle Tanrı’nın varlığını temellendirdiğimiz zemine dair bilgimizin sürekli değişiyor olması, O’nun varlığını oturtacağımız zeminle ilgili olarak da ciddi sorular ortaya çıkaracaktır.